TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu / TR Dizin Indexed Publications Collection
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/1927
Browse
Recent Submissions
Article Değişimli Oto-Kodlayıcılar kullanarak Diyalog Geliştirme(Dergi Park, 2025) Kırbız, SerapBu makalede, kaynak ayrıştırma algoritmalarından faydalanarak birden fazla kaynaktan oluşan ses kayıtlarında konuşma işaretlerini güçlendirmek amacıyla bir yöntem sunulmaktadır. Konuşma sesleri ve diğer sesler arasındaki doğru dengeyi sağlamak, dinleyici şikayetleri arasında sıkça dile getirilen önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışmada, diyalog içeren ses kayıtlarından diyalogların ayrıştırılmasında negatif olmayan gürültü giderici oto kodlayıcı modelleri kullanılmakta ve bu diyaloglar, diğer seslerle farklı oranlarda yeniden birleştirerek, kullanıcı tercihlerine uygun bir dinleme deneyimi sunulmaktadır. Önerilen yöntem, akan veri üzerinde çalışabilme özelliğine sahip olup, televizyon programları gibi gerçek zamanlı uygulamalara da uyarlanabilmektedir.Article Para Borçları Bakımından TBK m. 120 f.2’de Öngörülen Temerrüt Faizi Üst Sınırı ve Bunun Sözleşme Cezası ile İlişkisi Üzerine Düşünceler(Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2024) Kapancı, Kadir BerkPara borçlarında borçlunun temerrüde düşmesi halinde borçlanılan para edimi bakımından temerrüt faizi işleyecektir. Bu durum para borçlarında borçlu temerrüdünün olağan bir sonucudur. İşleyecek temerrüt faizi bakımından kural olarak yasada belirlenmiş oran dikkate alınır, bununla birlikte ilgili oranın taraf anlaşmasıyla belirlenmesi de mümkündür. Yalnız temerrüt faizi oranının taraf anlaşmasıyla kararlaştırıldığı bazı olasılıklar özelinde, TBK m. 120 f.2 sınırlaması devreye girer. Buna göre, iradi olarak belirlenecek temerrüt faizi oranı, yasal olarak belirlenmiş oranın iki katından daha fazla olamaz. Sözleşme cezası ise, ceza koşulu yan anlaşması dahilinde belirli bir asli borcun (konu aldığı edim bakımından özel bir ayrım da yapılmaksızın) yerine getirilmesi borçlu üzerinde ekstra bir baskı unsuru oluşturulması ve bu şekilde ifanın temininin sağlanması için kararlaştırılan bir edim yükümlülüğüdür. Sözleşme cezasının farklı formlarda söz konusu olabilmesi mümkündür. Belirtilen iki kurumun (temerrüt faizi ve sözleşme cezası) bir arada gündeme geldiği ve TBK m. 120 f.2 sınırlamasının devrede olduğu olasılıklarda, bu son hükmün sözleşme cezası edimi bakımından da tatbik edilip edilmeyeceği, cevaplandırılması gereken bir soru oluşturur. İşbu çalışmamız, öğretide bu konuda ileri sürülen farklı görüşlerin de dikkate alınması suretiyle, ilgili soruya tatmin edici bir cevap bulunmasını hedef tutmaktadır.Article Şirket Birleşme-Devralma Süreçleri Özelinde Varlık Gösteren “Break-Up Fee” Klozlarının Hukuki Niteliği Üzerine Düşünceler(Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2024) Kapancı, Kadir BerkŞirket birleşme-devralmaları, gerek dünyanın birçok yerinde gerekse de Türkiye’de yaygın biçimde ve sıklıkla gündeme gelen uygulamalardır. Bu uygulamaların başarılı biçimde sonuca ulaştırılmaları, işlemlere taraf olanlar bakımından fevkalade önemlidir. Diğer taraftan, umulmayan bir aksilikle karşılaşıldığında nasıl hareket edileceği noktasında belirli planlamaların yapılması hususu da aynı derecede bir önemi haiz bulunur. Bunun sağlanması, ancak iyi kurgulanmış amaca uygun sözleşmesel düzenlemelerle mümkündür, öyle ki ancak bu şekilde birleşme-devralma süreçleri sağlıklı bir şekilde ilerletilebilecek, gündeme gelebilecek riskler de asgari bir düzeye indirilebilecektir. İşte bahsi geçen sözleşmesel düzenlemeler dahilinde sıklıkla yer verilen hükümlerden biri de “break-up fee” klozudur. Uygulamada farklı adlar altında anılabilecek olan bu kloz, duruma göre ya yaratacağı dolaylı etkiyle birleşme-devralma sürecinin başarıyla sonuçlandırılmasına hizmet eder ya da bu sürecin akamete uğraması durumunda oluşabilecek zarar riskinin bertaraf edilmesini hedef tutar. Bununla birlikte, sözü geçen klozların homojen ve tekil bir içerikte oldukları da söylenemez, daha çok ihtiyaca göre farklı görünümlere büründürülebilecekleri ifade edilebilir. Anılan bağlamda, Türk Hukuku özelinde bu klozların olası farklı görünümlerinin hukuki niteliklerinin ve bunlara uygulanacak hükümlerin tespit edilmesi önem arz etmektedir. İşbu çalışmamız, şirket birleşme ve devralmaları süreçlerinde gündeme gelebilecek sözü geçen klozların farklı görünümleri üzerinden bu tespitlerin yapılmasına odaklanmaktadır.Article Yargıçların Sosyal Rolü ve Yükümlülükleri(2024) Gürgey, Fatma İrem Çağlar"Sosyal rol" kavramı, son dönemlerde felsefenin bir dalı olarak "etik" ve özel olarak akademik hukuk disiplininin bir dalı olarak "hukuk etiği" çalışmalarında ele alınan konulardan birisi haline gelmiştir. Bu bağlamda yargıçların sosyal rolleri, bu rolü belirleyen normlar ve bu normlardan kaynaklanan yükümlülükler hukuk felsefesi içindeki çeşitli hukuk kavrayışları bağlamında tartışılmaktadır. Bu çalışmada bir sosyal rol olarak yargıçlık bir kapsayıcı hukuki pozitivist olarak Herbert Lionel Adolphus Hart’ın hukuk teorisi ve bu teoriden etkilenen hukukçuların görüşlerinden yararlanılarak ortaya konulacaktır. Bu bağlamda yargıçların sosyal rolleriyle ilintili hukuka başvurma, hukuku koruma, hukuku düzeltme yükümlülükleri ele alınacaktır. Yargıçların hukuku koruma yükümlülükleri bağlamında bağımsızlık, tarafsızlık ve bütünlük değerleri analiz edilecektir. Ancak söz konusu üç yükümlülük kategorisine geçmeden önce sosyal rol kavramı üzerine yapılmış olan analizler kısaca ortaya konulacaktır.Article Hukuki ve Etik Boyutuyla Ötanazi ve Pediatrik Ötanazi(2024) Erkin, Arif DoğuhanGünümüzde hakların kendi normalini yaratması sonucu oluşturduğu “hak-norm” olarak ifade edilebilecek temel hak ve özgürlükler rejiminde ötanazi, rejimin ötekileştirdikleri arasındadır. Ötanazi, çok basit bir şekilde acı çeken bir hastanın yaşamına son verme talebi olarak tanımlanabilir. Ayrıca ötanazi; aktif ötanazi/pasif ötanazi, istemli ötanazi/istem dışı ötanazi gibi ayrımlara sahiptir. Bu ayrımların her biri de hukuk sistemlerinde ayrı tartışmalara konu olmaktadır. Ötanazi, hastanın ölümüne sebep olması dolayısıyla yaşam hakkının bir ihlali olarak da mütalaa edilmektedir. Böylece ötanazi, aynı zamanda bir ölme hakkının varlığı tartışmasına yol açmaktadır. Ötanazi bahsinde en çok tartışılan hususlardan birisi de pediatrik ötanazi ve bir istem dışı ötanazi türü olarak yenidoğan ötanazisidir. Bu bağlamda Hollanda ve Belçika pratiği bu konuda önem kazanırken pediatrik ötanazi hakkındaki etik ve hukuki tartışmalar da devam etmektedir. Pediatrik ötanazi, tanınmalı mıdır? Pediatrik ötanazinin kapsamı ve sınırları ne olmalıdır? Bir pediatrik ötanazi türü olarak neonatal ötanazi yasallaşmalı mıdır? Bu ve bunun gibi sorular, pediatrik ötanazi tartışmasına yön veren sorular olmakla birlikte hâlâ güncelliğini de korumaktadır.Article Vakıf kökenli taşınmaz mülkiyetinin (mahluliyet halinde) vakfına dönmesi (Vakıflar Kanunu m.17)(İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2023) Kurt, EkremTasarruf edenlerin veya maliklerin (Hazine dışında) mirasçı bırakmadan ölüm- leri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara dü şmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir (VK m. 17). Vakıf malvarlığının özel mülkiyete tabi eşyadan vakfedilmesi esastır. Ancak tarihi süreç içinde devlet malı olan miri araziden de çok sayıda taşınmazın icareteyn veya mukataa usulüyle vakfedildiğini görüyoruz. 1935’ten itibaren icareteyn ve mukataalı vakıf taşınmazları taviz bedeli yoluyla mutasarrıflarının mülkiyetine geçirilerek tasfiye edilmiştir. Her türlü vakıf ta şınmazı değil, yaln ızca icareteynli ve mukataalı usulle tasarruf edilen taşınmazlar vakfına dönebilecektir. An ılan usuller olağan kiradan farklı olup tasarruf hakkı sahibine mülkiyete yakın haklar bahşetmektedir. Kiracı bu hakkını üçün- cü kişilere devredebileceği gibi ölümü halinde mirasçılarına dahi intikal etmektedir. Gerçekte icareteynli ya da mukataalı olmak bir vakfın değil, vakfa ait her bir ta- şınmaz bakımından değerlendirilmek gerekir. Bir vakfın eş zamanlı olarak birden fazla usulle kiralanmış taşınmazları bulunabilir. Dolayısıyla mahluliyet durumunda tespitin her taşınmaz için ayrı yapılması gerekir.Article Taşınmazların rızaya dayalı olarak birleştirilmesi ve ayrılması (İfraz ve tevhit) işlemleri(Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2023) Kurt, EkremTapu kütüğü kural olarak parsel esasına göre tutulur. Yani her parsele tapu kütüğünde bir sayfa açılır. Parsel taşınmazın birimidir. Yani her parsel bir taşınmazdır. Kadastro uygulaması ile tespit olunan parsel- lerin zamanla sınırdaş parsellerle birleştirilmesi veya parselin kendi içinde birden çok parsele ayrılması gerekebilir. Bu işlemlere birleştirme (tevhit) ve ayırma (ifraz) adı verilir. Birleştirme ve ayırma işlemleri çoğu zaman cebri yani arazi toplulaştırılmasında veya imar uygulamasında olduğu gibi mevzuat gereği olabilir. Ancak yasal kısıtlamalara uyulmak kaydıyla iradi olarak yapılması da mümkündür. Bu çalışmada iradeye dayanan birleştirme ve ayırma işlemleri incelenmiştir. Birleştirmede önceki parsellere ilişkin tapu kütüğü sayfaları kapatılır ve birleşerek oluşan yeni parsel için ayrı sayfa açılarak oraya tescil gerçekleştirilir. Ayırmada ise önceki kütük sayfası kapatılırken, yeni oluşan parsellerin her birine ayrı birer kütük sayfası açılarak buraya tescilleri gerçekleştirilir. Tarım arazilerinde ve imarlı arsalarda birleştirme işlemi hoş karşılanır ve olumlu sonuçları vardır. Tarım arazilerinin birleşme yoluyla büyümesi yoluyla verimliliğinin artması umulur. İmar arsalarında ise mima- ra sanatını icra etme imkanı verecek genişlik sağlar. Ayırma ise her iki taşınmaz grubunda (tarımsal ve imarlı) arzulanan bir durum değildir. Zira tarımda verimin düşmesine, kentleşmede de çirkin ve kullanışsız yapıların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle ayırma işlemleri kamu hukuku düzenlemeleriyle ciddi sınırlamalara tabi tutulmuştur.Article Are inflation expectations irrational in Turkey? Exchange rate pass-through analysis(Journal of Financial Politic & Economic Reviews, 2023) Asfuroglu, Dila; Ertuğrul, Ayşe; Güneş, Gökhan ŞahinAre inflation expectations irrational in Turkey? Exchange rate pass-through analysisThis study investigates the rationality of inflation expectations in Turkey over 2011-2019 via exchange rate pass-through (ERPT) analysis. Relying on the assumption that the inflation rate and inflation expectations are going to change equally if the economic agents form rational expectations, we utilize the vector autoregression model with inflation expectations to quantify the ERPT to inflation and to inflation expectations. The results show that exchange rate shocks do not have the same impact on the inflation rate and inflation expectations over different horizons. In the short term, the inflation rate rises faster than the inflation expectations following unexpected exchange rate swings; however, they move in tandem after six months. With the time-varying analysis, we trace the evolution of the ERPT coefficients to characterize the nature of agents’ expectations. The findings document that the discrepancy between ERPT coefficients is persistent, inclining to chronic irrationality of expectations, with decaying degrees in the longer horizon, rendering adaptive formation of expectations over time.Article 21. Yüzyıldaki Uluslararası İlişkilerde Dini İnşacılık ve İslam’ın Barışçı Hakikati(2024) Alkanalka, MehmetUluslararası ilişkilerde askeri gücün kullanılması ve askeri gücü kullanırken kullanılan meşruiyet gerekçeleri arasında siyasi, ekonomik, güvenlik gerekçelerinin yanında dinin de etkisi olmuştur. Bu makalede 9/11 terör saldırısı başta olmak üzere El Kaide adlı devlet dışı aktörün istismar ettiği kutsal savaş kavramının dini bir inşa olup olmadığı, İslam dini kapsamında bu inşanın ne kadar geçerlilik taşıdığı ve ABD’nin bu mücadeleyi hangi dini söylemlerle karşıladığı literatür taraması yöntemi ile analiz edilmektedir. Ayrıca, İslamiyet’in savaş ve cihat yaklaşımı da Kuran’da yer alan bazı ayetler ile ortaya konulmaktadır. Savaş hakkındaki Kuran’daki ilgili ayetler incelendiğinde öncelikle barışın en ideal durum olduğu, savaşmak isteyen gruplar olduğunda öncelikle arabuluculuk yapılması, savaş ve terörizm ateşinin söndürülmesi önemli buyruk ve tavsiyeler arasında yer almaktadır. Bu çalışmada 9/11 terör saldırısı sonucu ABD ve Avrupa’da oluşan suni İslam karşıtlığının ne kadar büyük bir haksızlık yarattığının ortaya konularak çatışmaların çözülmesi ve evrensel barışa katkı sağlanması amaçlanmıştır.Article Kişilik İle Kültürlerarası Adaptasyon Arasındaki İlişkide Kültürel Zekanın Aracı Rolü: Lisansüstü Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma(2024) Arıkboğa, Fatma Şebnem; Mutlu, CeyhanKüreselleşme hızlandıkça ve ülkelerin çevresel koşulları değiştikçe, bireylerin yaşam standartlarını arttırmak amacıyla, farklı ülkelerde yaşama isteği artmaktadır. Bu istek bireylerde her ne kadar güçlü olsa da, farklı bir kültüre adaptasyon sağlamak hiç de kolay olmamaktadır. Bireylerin kültürlerarası adaptasyonlarını sağlamasına etki eden çeşitli faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin başında bireylerin farklı kültürden bireyleri anlamasını ve o kültüre uygun davranmasında önemli bir rol oynayan kültürel zeka kavramı gelmektedir. Kültürel zeka analizi, bireylerin bu zorlukların üstesinden gelmesine veya bu zorluklardan kaçınmasına yardımcı olmak için önemli bir konumda olmaktadır. Kültürel zekanın yanı sıra bireylerin kişilikleri de sonuçlara önemli derecede etki eden bir diğer unsur olarak ele alınmaktadır. Bireylerin kişilik yapılarının analizi, bu bireylerin farklı kültürlere adaptasyon sağlayıp sağlayamayacakları hakkında ön görüler ortaya koyabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, İşletme lisansüstü öğrencilerinin yurtdışında yaşama niyetleri bağlamında, kültürlerarası adaptasyon, kültürel zeka ve kişilik kavramlarını ele alarak, bu üç kavram arasındaki ilişkinin boyutunu ortaya koymaktır.Research Project Çevrimde Imza Doğrulama için Fpga Üzerinde Gerçek Zamanlı Sistem Tasarımı(2020) Ayhan, Tuba; Orak, RemziBu proje kapsamında, çevrimde imza doğrulama sistemi gerçeklenmiştir. Sistem dokunmatik ekran üzerinden imza (paraf ya da el yazısı bir karakter) alıp, belleğindeki imza öznitelikleri ile karşılaştırarak imzanın iddia edilen kişiye ait olup olmadığını göstermektedir. Orjinal imza resimleri bellekte tutulmadığından sistem imza hırsızlığına karşı bir miktar dayanıklıdır. Sistem dokunmatik ekran, Zynq-7000 geliştirme kartı ve dokunmatik ekran kaleminden oluşur. İmza atıldıktan 0.13 s sonra doğrulama sonucu ekranda verilir. Kullanım rahatlığı açısından atılan imzanın resmi ekranda da gösterilmektedir. Sistemin test ortamında sınıflama başarımı yetenekli taklitçi için %60 dolayında kalsa da sıradan taklitçi için %100?ü bulmaktadır. Proje kapsamında oluşturulup araştırmacılara açılan veri kümesinde tasniflenmiş 500 imza bulunmaktadır. Projenin tüm kaynak kodları github üzerinden açılmıştır. Proje ile ilgili bilgiler, kodlar, veri kümesi ve kısa video da proje sayfası (https://sites.google.com/mef.edu.tr/imza) üzerinde yayındadır.Article Diplomatik Koruma ve Konsolosluk Yardımında Çoklu Vatandaşlık(2024) Asar, Bilge Nur Erson; Perçin, Gizem; İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim DalıDevlet ile birey arasında hukuki bir bağ olarak tanımlanan vatandaşlığa bağlı hak ve yükümlülükler, öncelikle vatandaşlık devletinin egemenlik yetkisini kullandığı ülke üzerinde doğmaktadır. Ancak günümüzde yoğun bir artış gösteren nüfus hareketliliği, birçok bireyin vatandaşlık bağı ile bağlı olmadığı devletlerin ülkelerinde bulunmaları sonucunu doğurmuştur. Bulundukları devlet bakımından yabancı statüsünde kabul edilen bu bireyler, o devletin hukuk düzeni içerisinde haklarını savunmak, haklarının ihlal edilmesi halinde ise zararlarının giderilmesini talep etmek zorunda kalabilmektedir. Yabancıların, hukuk sistemine de yabancı oldukları bu devletlerde, haklarını savunmak bakımından ihtiyaç duydukları konsolosluk yardımı ve ihlal edilen haklarının giderimi için aradıkları diplomatik koruma, kural olarak, vatandaşlık bağı ile bağlı oldukları devlet tarafından kendilerine verilebilmektedir. Ancak yabancının birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olması durumunda, gerek konsolosluk yardımı gerek diplomatik korumanın hangi vatandaşlık devleti tarafından sağlanacağı ya da vatandaşlık devletlerinin her ikisinin de harekete geçip geçemeyeceği çözüme kavuşturulması gereken meselelerdir. Ayrıca çoklu vatandaşlık devletlerinin konsolosluk yardımı ile diplomatik korumayı birbirlerine karşı ileri sürüp süremeyecekleri de bu konuda başka bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, hem bireyin kabul eden devlet ve ihlal devleti bakımından yabancı olduğu durumlarda her bir vatandaşlık devletinin konsolosluk yardımı ve diplomatik korumada bulunabilmesi, hem de bireyin vatandaşlık devletleri arasında bu yardım ve korumanın mümkün olup olmadığı değerlendirilmiş; konuyla ilgili aranan koşul ve kriterler üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda çalışmanın diplomatik koruma bakımından, temel argümanı çoklu vatandaşlık devletlerinin ayrı ayrı hareket ettiği hallerde ihlal devletinin etkin vatandaşlık devleti ile sonraki süreçleri yürütebileceği; ancak vatandaşlık devletlerinin birlikte hareket ettikleri durumlarda böyle bir kriterin uygulanmasının gerekli olmadığıdır. Temel amacı, yabancı olduğu bir hukuk sisteminde karşılaşabileceği zorluklar karşısında bireyi desteklemek olan konsolosluk yardımında ise, çoklu vatandaşlık devletlerinin, kabul eden devlette, birlikte veya ayrı ayrı konsolosluk yardımı sağlama haklarının devletlerin egemen eşitlik ilkesine uygun olduğu; bununla birlikte vatandaşlık devletlerinden birinde özgürlüğü kısıtlanan birey bakımından konsolosluk yardımının sağlanması yükümlülüğünün bulunmadığı kabul edilmedir.Article Çalışma Yaşamında Teknofobi ve Teknofili: Bir Ölçek Uyarlama Çalışması(2024) Çelik, Derya; Uzunçarşılı, ÜlküBu çalışmanın temel amacı Martínez-Corcoles vd. (2017) tarafından geliştirilen, Teknofobi ve Teknofili Ölçeği-TTQ (Technofobia and Technophilia Scales-TTQ)’nun Türkçe’ye uyarlama çalışmasının yapılmasıdır. Çalışmanın bir diğer amacı ise aktif olarak çalışma yaşamında rol alan bireylerin teknofobi ve teknofili davranışlarının incelenmesidir. Çalışmanın örneklemi 389 kişiden oluşmaktadır. Güncel ölçeğin Türkçe’ye uyarlanmasında öncelikle çeviri, geri çeviri, uzman görüşlerinin alınarak güncel ölçeğin oluşturulması aşamaları yer almaktadır. Ardından veriler toplanarak pilot uygulama ve ana uygulama aşamaları gerçekleştirilmiştir. Ölçek geçerliliğinin sağlanmasının tespitinde madde toplam korelasyonları hesaplanmıştır. Ardından açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yardımıyla yapı geçerliliği analiz edilmiştir. Ölçek güvenilirliği için Cronbach alfa değerleri hesaplanmıştır. Bu değer teknofobi ölçeği için (0,953) bulunmuştur. Teknofili ölçeğinde, tüm ölçek için (0,889), teknolojik itibar boyutunda (0,909), coşku boyutunda (0,820), teknoloji bağımlılığı boyutunda (0,844) bulunmuştur. Teknofobi ölçeği için KMO değeri 0,942 bulunmuş olup tek faktörlü ölçeğin toplam varyansın %66,833’ün açıkladığı saptanmıştır. Teknofili ölçeği için KMO değeri 0,875 bulunmuş olup üç faktörlü ölçeğin toplam varyansın %64,481’ini açıkladığı saptanmıştır. Teknofobi ile teknofili ölçekleri arasında yapılan korelasyon analizi sonucunda, teknofobi ve teknofili arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p>0,05). Çalışanların demografik özelliklerine ve çalıştıkları işletmelerin özelliklerine göre detaylı fark analizleri yapılarak sonuç kısmında yorumlanmıştır.Article Örgütsel Çift Yönlülük Üzerine Uluslararası Literatürde Yapılan Çalışmaların Bibliyometrik Analizi(2024) Mutlu, CeyhanBu çalışmada, bibliyometrik analiz yönteminden yararlanarak, son yıllarda uluslararası literatürde artan bir öneme sahip olan örgütsel çift yönlülük kavramı kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu kavramın uluslararası literatürdeki oluşumundan gelişimine kadar olan tüm süreçler ve aktörler ele alınarak, yeni yeni gelişmeye başladığı ulusal literatürde de önemine dikkat çekmek amaçlanmaktadır. Araştırmanın verilerini, Web of Science veri tabanında yer alan, örgütsel çift yönlülük üzerine uluslararası literatürde yapılmış 1390 çalışma oluşturmaktadır. Elde edilen bu çalışmaları incelemek için, bibliyometrik analiz yönteminin yapılmasına olanak sağlayan, VosViewer 1.6.19. programından faydalanılmıştır. Bu programın yardımıyla, elde edilen çalışmalar arasındaki ortak yazarlar, atıflar, anahtar kelimeler gibi faktörlerin birbirileriyle olan ilişkisel bağlantıları incelenmiştir. Analiz sonuçlarını incelediğimizde, örgütsel çift yönlülük kavramının uluslararası literatürdeki gelişiminde aktörlerin rolleri net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Elde edilen tüm bulgular ışığında, örgütsel çift yönlülük kavramının ulusal literatürde de öneminin artması hedeflenmektedir.Article Eğitimde Küreselleşme: Türkiye’deki Uluslararası Öğrenciler Üzerine Bir Çalışma(2024) Mutlu, CeyhanBu çalışmanın amacı, küreselleşmenin eğitim üzerindeki sonuçlarını incelerken, Türkiye’deki uluslararası öğrenciler üzerine bir araştırma yapmaktır. Bu öğrencilerin sayıları, eğitim düzeyleri, bölümleri ve uyruklarına göre dağılımları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayımlanan istatistiksel veriler kullanılarak ele alınmaktadır. Bu verilerin analizinde nitel araştırma yöntemlerinden biri olan genel tarama yaklaşımı kullanılmaktadır. Tarama yöntemleri, örneklem boyutunun büyük olduğu araştırmalarda sıklıkla kullanılan bir analiz yöntemi olmaktadır. Daha rasyonel sonuçlara ulaşabilmek için araştırmanın kapsamı son beş yılla sınırlandırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısının her geçen yıl arttığı gözlemlenmektedir. En fazla tercih edilen öğrenim düzeyi lisans olurken, en fazla tercih edilen bölümün ise işletme bölümü olduğu görülmektedir. Bu öğrencilerin genellikle Türkiye’nin komşu ülkelerinden, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinden geldiği, ancak öğrencilerin mezuniyet oranlarına baktığımızda ise, Avrupa’dan gelen öğrencilerin daha başarılı olduğu gözlemlenmektedir.Research Project İmece-depo: İşbirlikçi Hücresel Ağlarda Veri Önbellekleme için Cihazdan Cihaza Iletişim ile Dağıtık Depolama, Optimale Yakın Kodlama ve Protokol Tasarımı.(2023) Haytaoğlu, Elif; Pourmandı, Massoud; Kaya, Erdi; Arslan, Şefik ŞuaybHücresel ağlarda popüler dosyaların cihazlarda önbelleklenmesi ile, cihazlar arası etkileşim baz istasyonu (Bİ) üzerine düşen iletişim yükünü oldukça azaltmaktadır. Dağıtık veri önbellekleme işlemi popüler bir dosyanın parçalarının kodlanmamış orijinal haliyle ya da herhangi bir silinti kodu kullanılarak kodlanmış halinin mobil cihazlar içerisinde dağıtık bir şekilde depolanması yardımıyla gerçekleştirilir. Dosyanın herhangi bir parçası, komşu mobil cihazlardan ya da mümkün değilse, doğrudan Bİ?lerden, yüksek bir iletişim maliyeti pahasına indirilebilir. Bir hücresel ağda, rastgele zamanlarda bazı düğümlerin hücreye katıldığı ve bazılarının ayrıldığı göz önüne alındığında, performans için Bİ ile iletişimin minimum düzeyde olmasını sağlayacak akıllı veri onarım yöntemlerine ihtiyaç duyulacaktır. Tek bir veya birden fazla Bİ?nin sisteme katılımı, önceki onarım paradigmalarına, özellikle de işbirlikçi düğüm onarım süreçlerine farklı bir boyut eklemektedir. Bunun nedeni, çalışma protokolü kurallarının yanı sıra iletişim kısıtlamalarının da değişmesidir. Literatür, bu durum için temel bant genişliği/depolama ödünleşim uzayını inceleyen bir çalışma içermemektedir. Yeni hücre mimarileri buna göre, yeni silinti kod yapılarını, verimli protokol tasarımlarını, veri erişim gecikmesi, gerçekçi kuyruk modelleri ve gerçekçi benzetim platformları dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere farklı tasarım değerlendirmelerini gerektirmektedir. Bu projede ilk olarak, daha önceki hiçbir çalışmada düşünülmemiş işbirliği yapan Bİ?lerin cihaz ayrılışlarında yaşanan kayıp verinin onarımı için bant genişliği ve depolama kapasitesinin iyileştirilmiş teorik sınırlarının veri akış diyagramları kullanılarak elde edilmesi amaçlanmıştır. Bununla beraber, bant genişliği ve depolama alanını en iyi kullanan kod yapılarından esinlenerek, veri önbellekleme işlemini optimale yakın bir maliyetle gerçekleştirecek tamamen özgün çizge tabanlı kod yapıları ve bu yeni kodlar için daha önce düğüm onarım problemine uygulanmamış genetik algoritma, optimize edilmiş artık veri dağıtımı gibi yeni yaklaşımlar kullanılarak önceden düşünülmemiş düğüm onarım algoritmaları önerilecektir. Ayrıca, düğümlerin hücreye katılma ve ayrılma süreçleri için, bant genişliği ve veri depolaması gereksinimlerini en aza indirmeye yardımcı olacak enerji tüketimi odaklı son derece özgün protokoller önerilecektir. Bu protokoller, düğümlerin bir hücreden diğerine geçiş yapabileceği ve hücre içi kaynakların etkin kullanılmasına yardımcı olmak için Bİ?lerin işbirliği yapmasını sağlayan geçiş senaryoları ile güçlendirilecektir. Bu durum, iki onarım işlemi arasındaki sürenin ayarlanması, veri erişim maliyetlerinin azaltılması, hücreye katılan düğüm içeriğinin kullanımı, artık veri kullanımı v.s. gibi yenilikleri içerecektir. Son olarak, önerilen kod yapıları ve protokol mimarisinin performansını analitik olarak türetmek için bilinen çeşitli ve daha gerçekçi kuyruklama modelleri değerlendirilecektir. Analitik sonuçlarımızı doğrulamak için daha sonra hücresel ağ tabanlı büyük ölçekli benzetimler yapılıp sayısal yöntemler ile toplam iletişim ve dosya onarım işlemlerinin maliyet hesaplamaları ve karşılaştırmaları yapılacaktır. MEF Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Şuayb Arslan?ın yürütücüsü olduğu ve 36 ay sürecek projede, Pamukkale üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Elif Haytaoğlu araştırmacı olarak görev alacaktır. Projede, iki doktora, iki yüksek lisans ve son iki senemizde iki lisans öğrencisi bursiyer olarak görev alacaktır.Article Mention Detection in Turkish Coreference Resolution(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2024) Demir, Seniz; Akdag, Hanifi IbrahimA crucial step in understanding natural language is detecting mentions that refer to real-world entities in a text and correctly identifying their boundaries. Mention detection is commonly considered a preprocessing step in coreference resolution which is shown to be helpful in several language processing applications such as machine translation and text summarization. Despite recent efforts on Turkish coreference resolution, no standalone neural solution to mention detection has been proposed yet. In this article, we present two models designed for detecting Turkish mentions by using feed-forward neural networks. Both models extract all spans up to a fixed length from input text as candidates and classify them as mentions or not mentions. The models differ in terms of how candidate text spans are represented. The first model represents a span by focusing on its first and last words, whereas the representation also covers the preceding and proceeding words of a span in the second model. Mention span representations are formed by using contextual embeddings, part-of-speech embeddings, and named-entity embeddings of words in interest where contextual embeddings are obtained from pretrained Turkish language models. In our evaluation studies, we not only assess the impact of mention representation strategies on system performance but also demonstrate the usability of different pretrained language models in resolution task. We argue that our work provides useful insights to the existing literature and the first step in understanding the effectiveness of neural architectures in Turkish mention detection.Article A Bibliometric Analysis on The Development of The Second-Hand Market Literature Over the Last 30 Years(2024) Çizer, Ece Özer; Köse, Şirin Gizem; Yıldız Teknik ÜniversitesiHem araştırmacılar hem de uygulayıcılar tarafında, ikinci el ürünlere artan bir ilgi bulunmaktadır. Bu nedenle bu çalışma, konuyla ilgili literatür gelişimine ışık tutmak için literatürdeki ikinci el pazarının gelişimini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda literatürde ikinci el pazarı kavramı üzerine geçmişten günümüze yapılan çalışmalar üzerinden bibliyometrik bir analiz yapılmıştır. Çalışma için toplam 235 doküman incelenmiştir. Sonuçlar ikinci el tüketimin yeni bir tüketici davranışı türü olarak ortaya çıktığını ve daha sonra literatürde bir iş modeli olarak incelendiğini ve sürdürülebilirliğin hem akademik hem de uygulama alanlarında artan önemi ile birlikte hatırı sayılır bir tüketim şekli haline geldiğini göstermektedir. İkinci el ürünler stil ve sürdürülebilirlik yönünü daha fazla vurgulayan önemli bir pazar yaratmıştır. İkinci el üzerine yapılan çalışmalarda en sık tekrarlanan terim döngüsel ekonomidir. İkinci el giyim, işbirlikçi tüketim, paylaşım ekonomisi ve yeniden kullanım konularında yapılan çalışmalar son yıllarda artış göstermiştir Sonuçların hem literatüre hem de ikinci el perakendecilerine katkı sağlaması beklenmektedir.Article "Öğretmenin Yerinde Olsam...”: Dördüncü Sınıf Öğrencilerinin Sınıf İçi Öğretmen Tutumlarına Yönelik Değerlendirmeleri(2024) Acar, Melike; Balcan, FatmaBu çalışmanın amacı özel bir ilkokulun 4. sınıf öğrencilerinin (N=22) farklı sosyal alanlardaki olası sınıf içi durumlarda serbest bırakan öğretmen tavrına dönük değerlendirmelerini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışma grubundaki öğrencilerden, kopya çeken, kavga edip fiziksel zarar veren, okula üniforma yerine pijama ile gelen, beslenme saatinde yemek seçip yemeyen ve öğretmenine öğretmenim demeyip ismiyle hitap eden öğrencileri ve bu durumlara kayıtsız kalan öğretmenlerini değerlendirmeleri ve değerlendirmelerini gerekçelendirmeleri istenmiştir. Son olarak öğrencilerden öğretmenin yerinde olsalardı sınıf yönetimiyle ilgili bu sorunu nasıl çözecekleri ile ilgili akıl yürütmeleri istenmiştir. Görüşme verileri Sosyal Alan Kuramı (Turiel, 1983, 2002) doğrultusunda geliştirilen kodlama şemasıyla kodlanıp betimleyici analiz yöntemleriyle incelenmiştir. Sonuçlar, öğrencilerin çoğunluğu öğretmenin olaylara veya durumlara müdahale etmemesinin öğrencinin yararına olmadığını, bunun öğrencilerin gelişimlerini olumsuz yönde etkileyeceğini ve öğretmenin görevleri arasında öğrenci davranışlarına müdahale etmek olduğunu ifade etmiştir. Ancak, öğrenciler kavga etmek ve zarar vermek durumuna ahlaki gerekçeler getirirken, okul kıyafeti ve öğretmene hitap meselelerini daha çok toplumsal-geleneksel alan içinde değerlendirmiştir. Sonuçlar gelişimsel psikoloji ve sınıf yönetimi literatürüne referansla tartışılmıştır.Article Sustainable Food Consumption Within the Scope of Green Economy: a Research on Consumer Perspective(2024) Köse, Şirin GizemSürdürülebilir üretim ve tüketim, her alanda olduğu gibi gıda sektöründe de önemli konulardan biridir. İnsanlığın yaşama devam etmesi için elzem olan gıda sektörü, çevreye etkileri bakımından da mercek altındadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı sürdürülebilir gıda tüketimini gıda tüketim sisteminin en önemli aktörlerinden biri olan tüketici perspektiflerinden ele almaktır. Bu amaçla derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak veriler elde edilmiştir. Araştırma sonuçları, sürdürülebilir gıda tüketiminin önündeki engellerin algılanan pahalılık, bilgi eksikliği, algılanan yeşil yıkama, düşük bulunabilirlik, algılanan çaba ve yaşam koşulları olduğunu, sürdürülebilir gıda tüketiminin itici güçlerinin ise sağlık ve çevre bilinci, subjektif norm, sosyal medya ve gıda ilgilenimi olduğunu göstermektedir.